Bu bölümümüzde New York şehrinde bulunan bir mimarlık ofisinde mesleğini icra eden Mimar Fatih Ergün ile geçmişten günümüze ve bugünden geleceğe mekan anlayışımızı ele alacağız. Bir yandan hayatına giren hızlı teknolojilerle oradan oraya savrulan diğer yandan bu cûş a cûş içerisinde durmaya soluklanmaya, dinlenmeye ve hatta dinginliğe ihtiyaç duyan 21. Yüzyıl insanının mimari arayışını konuşacağız. Bilhassa son dönemde Covid-19 kaynaklı pandemi hadiseleri sebebiyle evine sıkışıp kalan bizler için artık yaşadığımız mekan ne gibi bir anlam taşıyor? Modern mimarinin kalbi mesabesindeki New York şehrinin dünya mimari muktesebatındaki yeri, bize kattıkları ve bizden götürdükleri, hepsinden de öte New York şehrinin yeni arayışları ve düğer dünya şehirlerine muhtemel tesirleri üzerinde duracağız. Tüm bu kavramlar ışığında hâlâ tecrübe etmekte olduğumuz pandeminin mekan ve mimarî anlayışımıza tesirlerine de değineceğiz.
Fatih Ergün
1986 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi, Mimarlık bölümünden 2009 yılında mezun oldu. Mezun olduktan sonra New York’ta başladığı çalışma hayatına halen Marin Architects’te Design Director olarak devam etmektedir. Mimari çalışmalarla sınırlı kalmayan Fatih Ergün, fotoğraf, grafik tasarım ve entalasyon alanlarında da sanatsal çalışmalarını sürdürmektedir. Mimarlık ve tasarım platformu Arkitekt’te Karşılaştırmalı Kentler Projesi’ni yürütmektedir.
Sunucu
Abdullah Haris Toprak
Abdullah Haris Toprak, lisans eğitimini YTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği’nde, yüksek lisansını sırasıyla FSM Vakıf Üniversitesi’nde Osmanlı’da Bilim Tarihi üzerine ve UPenn Elektrik Mühendisliği’nde haberleşme ağları alanında yaptı. Halihazırda ABD’de Drexel Üniversitesi’nde “Çok-bireyli Haberleşme Sistemlerinde Optimizasyon Yöntemleri” alanında doktora çalışmalarına devam etmektedir.
Müzik
J. P. Rameau – Les Indes Galantes (Chorus: Forêts paisibles)